Ruhsal Sorunlar

Obsesif – Kompulsif Bozukluk

Obsesyon, kişinin isteği dışında ısrarlı ve zorlayıcı bir şekilde aklına gelen, kişi tarafından saçma ve mantık dışı görülmesine rağmen kaygılanmasına neden olan ve yineleyici özellikteki düşünce, dürtü ya da imgelerdir. Kompulsiyonlar, kişinin belirli kurallara göre gerçekleştirmek zorunda olduğunu hissettiği, yineleyici ve tören özelliğinde olan davranışlar ya da zihinsel eylemlerdir. Kompulsiyonlar, obsesyona eşlik eden kaygıyı gidermek, korku yaratan bir durumu etkisizleştirmek ya da önlemek üzere yapılır. Ancak, yapılan etkinlik, önlenmek istenen şeyle gerçekçi bir biçimde ilişkili değildir ya da aşırıdır. Kişi, kompulsiyonlarını engellemeye çalıştığında yoğun bir kaygı yaşar.

Obsesif kompulsif bozukluk genel olarak beş grup altında ele alınmaktadır:

  1. Kompulsif temizleme/el yıkama ile birlikte olan bulaşma/hastalık konusundaki
    obsesyonlar;
  2. Kontrol etme kompulsiyonlarıyla birlikte olan kuşku obsesyonları;
  3. Simetri, düzen ve sayılarla ilgili obsesyon ve kompulsiyonlar;
  4. Biriktirme/toplama kompulsiyonları;
  5. Obsesyonel yavaşlık

En sık rastlanan obsesyonlardan biri olan kirlenme/bulaşma obsesyonlarında, kirli olduğu düşünülen yerlerden mikrop, idrar, dışkı, meni vb. şeylerin bulaşabileceği endişesi yaşanır. Kişi tuvalete gittiğinde, biriyle el sıkıştığında ya da kapı kulpları, para gibi nesnelere dokunduğunda bulaşmanın olabileceğini düşünür. Bu tür obsesyonları olan kişiler, her şeyi kirlenme kaynağı olarak görebilirler. Bulaşmayı önlemek için eşyalara dokunmaktan, insanlarla yakın temas kurmaktan kaçınabilirler. Kirlenme/bulaşma obsesyonlarına yanıt olarak ortaya çıkan kompulsiyonlar temizleme kompulsiyonlarıdır. Sık ve yineleyici tarzda el yıkamalar, bu tür kompulsiyonların en sık karşılaşılan şeklidir. Temizleme kompulsiyonları, temizlendiğine ikna olamadan uzun süreli banyo yapma, evi, eşyaları defalarca temizleme, çamaşır yıkama vb. şeklinde görülebilir.

Bir eylemin yapıldığından emin olamama durumu, kuşku obsesyonu olarak tanımlanır. Bu tür obsesyonu olan bir kişi, ütüyü prizden çekip çekmediğinden, kapıyı kilitleyip kilitlemediğinden emin olamaz. Bu obsesyon genellikle bir tehlike durumuna işaret ettiğinden, ardından güvenliği sağlamakla ilişkili kontrol etme kompulsiyonları gelir. Kontrol etme kompulsiyonlarına örnek olarak, hava gazı musluğunun kapalı olup olmadığının ya da ütünün prizde unutulup unutulmadığının yineleyici tarzda kontrol edilmesi verilebilir. Bu tür kompulsiyonlar evde yaşayanların hava gazından zehirlenmesi, evin havaya uçması ya da yangın çıkması gibi felaketleri önlemek amacıyla yapılmaktadır.

Simetri ve düzen obsesyonları, varlıkların ve eylemlerin belirli bir düzen ve konumda olması ya da eşyaların tam bir simetri içinde bulunmasıyla ilişkili obsesyonlardır. Bu tür obsesyonlara yanıt olarak, bir denge ve simetri sağlamak üzere eşyaları belirli bir sıra ve düzen içinde tutmaya çalışma tarzındaki simetri/düzenleme kompulsiyonları ortaya çıkar.

Zarar verme konusu obsesyonların içeriğinde ya da ardında yatan çağrışımlarda sıkça yer almaktadır. Saldırganlık obsesyonları olarak tanımlanan bu tür obsesyonlarda, kendine ya da başkalarına yönelik öldürme, yaralama, çeşitli şekillerde zarar verme düşünceleri görülür. Bu tip obsesyonları olan kişiler bıçak, makas gibi sivri nesneleri bulundurmaktan, sevdikleri kişilerle yalnız kalmaktan, ölüm haberleriyle karşılaşmamak için gazete okumak ya da televizyon seyretmekten kaçınabilirler.

Obsesyonlar, utanç verici ve kabul edilemez olarak nitelenen cinsel temalarla ilişkili olabilir. Cinsel obsesyonlara örnek olarak, eşcinsellik, ensest ilişkilerle ilgili düşünceler verilebilir.

Günahla ilgili düşünceler ve benzeri dini temaların yer aldığı dinsel obsesyonlar, ülkemizde, Batı toplumlarından farklı olarak, sık görülen bir obsesyon tipidir.

Bir diğer obsesyon tipi, hayatı tehdit eden bir hastalığa yakalanma şeklinde ortaya çıkan bedensel obsesyonlardır. Bu tür obsesyonlar sıklıkla kanser, AIDS, zührevi hastalıklara vb. yakalanma korkusu şeklinde ortaya çıkar. Bu tür korkulara, hastalıkla ilişkili olduğu düşünülen beden bölümünün kontrolü, onaylanma arayışı gibi kompulsiyonlar eşlik eder.

Gerçek anlamda maddi ya da manevi değeri olmayan birçok şeyin saklanıp biriktirildiği, gereksinim duyulmadığı halde satın alındığı kompulsiyon tipi biriktirme kompulsiyonlarıdır. Bu tür kompulsiyonlarda, kullanım değeri olmayan çeşitli nesneleri, atmaya ya da elden çıkarmaya yönelik yoğun bir korku vardır. Biriktirme davranışı, kişinin evdeki yaşam alanını önemli ölçüde kısıtlayacak boyutlara ulaşabilir.

Yineleme tüm kompulsiyonlarda görülen bir özellik olsa da, gündelik yaşama ilişkin bir davranışın tam olarak yapıldığından emin olunamayıp yapma-bozma tarzında sürekli yinelendiği durumlarda yineleme kompulsiyonlarından söz edilir. Elektrik düğmesini açıp kapama, kapıdan girip çıkma, yazdıktan sonra silip tekrar yazma, bu tür kompulsiyonlara örnek olarak verilebilir.

Yineleyici tarzda dua etme, sayı sayma, belirli kelimeleri yineleme gibi düşünsel süreçler, zihinsel kompulsiyonlar olarak tanımlanır.

Obsesif düşünceler ve törensel davranışlar, kişinin günlük etkinliklerini yerine getirirken yavaşlamasına neden olur. “Obsesyonel yavaşlık” olarak tanımlanan bu durum, bazen kişinin yaşantısını felç edecek bir aşırılıkta olabilmekte, sıradan işlerin bile tamamlanması saatler alabilmektedir.

Obsesif-kompulsif belirtilerin dağılımı cinsiyetler arasında bazı farklılıklar gösterir. Kadınlar daha yüksek oranda bulaşma obsesyonları ve yıkama/temizleme kompulsiyonları; erkekler ise daha yüksek oranda cinsellik, agresyon, simetri obsesyonları ve tekrarlama, kontrol etme kompulsiyonları gösterirler.

Obsesif kompulsif bozukluğu olan kişiler genel olarak bozukluğun belirtilerine yönelik farkındalığa sahiptir. Bununla birlikte, obsesif kompulsif bozukluk yaşayanların belirli bir bölümünde, belirtilere yönelik farkındalığın değişen derecelerde bozulduğu, kişinin obsesyon ya da kompulsiyonlarının aşırı ve anlamsız olduğunu kabul etmediği gözlenmektedir. Çeşitli çalışmalarda, farkındalık azlığı ile bozukluğun şiddeti arasında ilişki olduğu yönünde sonuçlar elde edilmiştir.

Kaynak:

  • Tükel, R., Demet M.M. ve Topçuoğlu V. (2006). Obsesif Kompulsif Bozukluğun Fenomenolojisi. R. Tükel, T. Alkın ve Ş. Yüksel (Der.), Anksiyete Bozuklukları (ss. 277-298). Ankara, Türkiye Psikiyatri Derneği Bilimsel Çalışma Birimleri Dizisi – No:4

Son Eklenenler

Dışavurumcu Terapiler

Dışavurumcu terapiler, dışavurumcu sanat terapisi ve yaratıcı sanat terapileri (resim terapisi, dans/hareket terapisi, tiyatro terapisi,…

4 yıl ago

EMDR

EMDR’nin açılımı “Eye Movement Desensitization and Reprocessing”; Türkçe karşılığı ise “Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden…

4 yıl ago

Bilinçli Farkındalık

Giriş Bilinçli farkındalık; kişinin dikkatini, tarafsız bir tutumla, şu an gerçekleşmekte olan yaşantısına yöneltmesini amaçlayan…

4 yıl ago

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

Tıkınırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişinin tekrarlayan bir biçimde tıkınırcasına yeme atakları olur. Bu ataklar sırasında…

4 yıl ago

Anoreksiya Nervoza

Anoreksiya nervozası olan kişinin beden ağırlığı yaşı ve cinsiyetine göre olması gereken en düşük ağırlıktan…

4 yıl ago

Bulimiya Nervoza

Bulimiya nervoza yaşayan kişinin tekrarlayan bir biçimde tıkınırcasına yeme atakları ve kilo alma korkusuyla yediklerini…

4 yıl ago