Depresyondayken kişi kendini mutsuz, sıkıntılı, ruhsal bir acı içinde hisseder. Kolayca ağlar. Hemen hemen hiçbir şeyden keyif almaz, hiçbir şeye karşı ilgi ve istek duyamaz. Olumlu duygular hissedemez. Kendini boşlukta hisseder, yaşamı anlamsız bulur.

Bunlara ek olarak şu belirtileri yaşayabilir:

  • İştahı azalır, kilo kaybeder; ya da tam tersi çok yer ve kilo alır.
  • Uykusu bozulur, uykusuzluk çeker; ya da çok uyur.
  • Ruhsal ve bedensel olarak huzursuzdur, yerinde durmakta zorlanır; ya da hareketleri yavaşlar, durgunlaşır ve suskunlaşır.
  • Kendini yorgun, halsiz, enerjisiz hisseder.
  • Kendini değersiz hisseder, geçmişi çok fazla düşünür ve birçok şey için kendini suçlar. Kendi hakkındaki olumsuz düşünce ve duyguları artmıştır.
  • Dikkati dağınıktır, düşüncelerini odaklayamaz, herhangi bir konuda karar vermekte zorlanır.
  • Ölümü daha sık düşünür; intihar düşünceleri, planları, girişimleri olabilir.

Tüm bu belirtileri yaşamasına ve hayatı belirgin bir biçimde olumsuz etkilenmesine rağmen, bazen kişi depresyonda olduğunun farkında olmayabilir.

Depresyon belirtileri bazı kişilerde sabahları daha yoğun olup akşama doğru bir miktar azalabilir. Çocuklarda okula gitmek istememe, anne babaya aşırı bağımlı hale gelme; ergenlerde okul başarısında düşme, madde kötüye kullanımı, rastgele cinsel davranışlar olduğunda altta depresyon yatıyor olabilir. Yaşlılar depresyonu daha çok bedensel belirtilerle dile getirirler, bu dönemde tıbbi hastalıklar da çok olduğundan depresyonu fark etmek ve tedavi başvurusunda bulunmak zor olabilir.

Tablo ağırlaştıkça depresyon belirtilerine sanrılar (diğer insanların inanıp inanmadığına bakılmaksızın sürdürülen, tersinin doğru olduğuna dair açık ve tartışmasız kanıtlar olmasına karşın değiştirilemeyen gerçek dışı inançlar), varsanılar (gerçekte var olmayan şeyleri görmek, işitmek vb.) gibi gerçeği değerlendirme bozuklukları eklenebilir. Bu sanrı ya da varsanıların içeriği çoğunlukla kişinin içinde bulunduğu depresif duygudurumla uyumludur. Örneğin, kişi, kendini olumsuz bir biçimde yargılayan, suçlayan, hayatına son vermesini söyleyen sesler duyabilir. Böyle bir olasılığın söz konusu olmamasına karşın iflas edeceğine, sokağa düşeceğine, ölüp cehenneme gideceğine, bedeninin çürüdüğüne vb. inanabilir.

Kaynak:

  • Yazıcı O., Çakır S. (2009). Duygudurum Bozuklukları. I.B. Kulaksızoğlu, R. Tükel, A. Üçok, İ. Yargıç, ve O. Yazıcı (Der.), Psikiyatri (ss. 106-129) İstanbul, İstanbul Üniversitesi Basım ve Yayınevi.

Son Eklenenler

Dışavurumcu Terapiler

Dışavurumcu terapiler, dışavurumcu sanat terapisi ve yaratıcı sanat terapileri (resim terapisi, dans/hareket terapisi, tiyatro terapisi,…

4 yıl ago

EMDR

EMDR’nin açılımı “Eye Movement Desensitization and Reprocessing”; Türkçe karşılığı ise “Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden…

4 yıl ago

Bilinçli Farkındalık

Giriş Bilinçli farkındalık; kişinin dikkatini, tarafsız bir tutumla, şu an gerçekleşmekte olan yaşantısına yöneltmesini amaçlayan…

4 yıl ago

Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu

Tıkınırcasına yeme bozukluğu yaşayan kişinin tekrarlayan bir biçimde tıkınırcasına yeme atakları olur. Bu ataklar sırasında…

4 yıl ago

Anoreksiya Nervoza

Anoreksiya nervozası olan kişinin beden ağırlığı yaşı ve cinsiyetine göre olması gereken en düşük ağırlıktan…

4 yıl ago

Bulimiya Nervoza

Bulimiya nervoza yaşayan kişinin tekrarlayan bir biçimde tıkınırcasına yeme atakları ve kilo alma korkusuyla yediklerini…

4 yıl ago